| YORUMLAR (Bu habere 148 adet yorum yazıldı) |
| DERİN DARBEYE,konunun başlığına değil içeriğine bakmanı tavsiye ederim sana.Çünkü verilen örneğe göre eğitim seviyesinin düşüklüğünden bahsediliyor.Buna göre hareket etmelisin.OKUMADAN bana yorum yapmaya kalkışıyorsun.Önce oku anla sonra eleştirini ona göre yap.Hem çocuklar dersaneye gitmiyorsa bu eğitim seviyesinin düşüklüğünü göstermez.O öğrencilerin gitmeme nedenlerini bilmeden kasabada eğitim düşük diyemezsiniz.Bu işin tek sorumlusu yine söylüyorum dernek yöneticileridir.
*?*-7.02.2007
|
|
| hepimiz yapamadıklarımız için ulaşamadıklarımız için neden birilerini suçlar bilmem.
kimi der dernek suçlu kimi öğretmen kimi veliler kimi müdür bence herkes olayın kendini ilgilendiren boyutu ile sorumludur okul müdürü tabiyki daha iyi şeyler yapabilir okul için en azından kızılörende bu işlere gönül vermiş çok değerli insanlar var el ele verilecek olsa yapılmayacak iş yoktur öğretmenlerin köyde kalmayışıda bir dezavantaj tabi köylü ile iç içe olsalar insanlar birlikte oturup kalktığı eğitim görmüş insanlardan eminim çok şeyler öğrenecek ve dışarıdan gelen insanlara da bizim verebileceğimiz şeyler mutlaka olacaktır kültür alışverişi çok önemli bir olay velilerde artık bazı şeylerin eskisi gibi olmadığını zaten biliyorlar fakatöyle bir zamana geldikki malesef çocuklarımız artık oeski masum saf ortamlarda yetişmiyorlar teknoloji ile birlikte gelenkolaylıkların yanı sıra çok fazla zarar ve tehlikede dışarıda çocuklarımızı bekliyor hiç bir şey eskiden olduğu gibi kolay değil veliler ilgilenmek eğitimcilerle işbirliği kurmak zorundalar çocuklar en son suçlanacak bence onlar çevreleri,içinde bulundukları aile ortamları onları nasıl yönlendiriyorsa o tarafa kayıp gidiyorlar ama hiç bir şey için geç değil
-7.02.2007
|
|
| sayın*?*arkadaş biz dersaneye gitmeyen öğrencilerin niçin gitmediklerini değil gidenlerin tespit sınavlarında niye en sonlara yerleştiklerini tartışıyoruz.tabi ki birazda suçu eğitimcilere atıyoruz diğer okullardaki öğrencilerin beyninde turbo şarj ünitesimi bağlıda onlar başarılı oluyorlar yada hepsinin velileri onları öğretmenden çok fazla mı eğitiyorlar yok.sadece eğitimleri kopuksuz düzenli veriliyor ha bu arada velilerde katkıda bulunuyorlar ki doğrusu da bu .Ama senin bahsettiğin konuyla tartıştığımız konular farklı.sen düğün evini bilmiyon ahıra yemek taşıyorsun misali.konuşuyorsun.önce haberin başlığını okusan iyi olur.
derin darbe-7.02.2007
|
|
| Dernek dersaneye öğrenci gönderiyor ama öğrenciler gitmiyorlar diye bir konu atılıyor ortalığa.Bunun suçunu neden okuldaki öğretmene atarlar bilmem.Bunun suçlusu varsa dersaneye gitmeyen öğrenciler ve dernek sorumlularıdır.İşi lütfen çarpıtmayalım.Dersaneye gitmeyen öğrencileri öğretmenler mi göndermemiş ki eğitim kasabada düşük diyorsunuz.Acaba dernek yöneticileri hiç öğrencilere neden gitmediklerini sormuşlar mı?Plansız,programsız yapılan iş ancak bu kadar olabilirdi.Bence DERNEK bu projeleriyle hüsrana uğramıştır.Herşeyde olduğu gibi bu konuda da yanlış yapmışlardır.
*?*-7.02.2007
|
|
| slm arkadaşlar bu sefer de önceki yorumum da belittiğim çözüm önerilerini arz edeceğim.
1-herşeyden önce okul yönetimi ilköğretim haftasında çok güzel bir proğram hazırlamalı belediye başkanını muhtarları dernek yönetimini okul aile birği yönetimini ve bütün velileri davet etmelidir.(yazılı davetiye ile)
ilköğretim haftası bir karnaval havasında kutlanmalıdır
2-bütün veli toplantılarının davetiyesi yazılı yapılmalıdır
3-okulun işleyişi ve yapılan işler konusunda eğitim personeli,aileler ve veliler bilgilindirilmeli yönetim şeffaf hale getirilmelidir.eğitim çalışanları ve veliler yönetime aktif olarak katılmalıdır.
4-Velilerimiz okulu sık sık ziyaret etmelidir okul yönetimi ve öğretmenlerle öğrcencilerin gelişim düzeyleri iyi takip edilmedir.
5-karneler dağıtılırken veliler davet edilmelidir.özellikle diploma töreni düzenlenmeli aileler ve veliler davet edilmelidirdiploma töreni şölen havasına büründürülmelidir.
6- okul yönetimi ve öğretmenler öğrencilere ve velilere her konuda rehberlik etmeli sorunlarını paylaşmalıdırlar mümkün olanlara çözüm getirmelidirler.
7- velilerimiz mümkün mertebe okula maddi ve manevi destek vermedirler.
8-okul yönetimi sosyal ve sportif etkinliklere yer vermeli velilerimizi de bu işe katmalıdır.
9-üst makamlardan okulun ihtiyaçları ile ilgili talepte bulunulurken okul aile birliği ve ve dernek yönetiminin müdahil olması gerekir.
"lisanın kısası makbuldür" rumuzlu yorumcuya
zaten biz okumadığımız için böyle değilmiyiz biz neyi burda eğitim seviyesi niçin düşük diye konuşmoyuor muyuz.
herkese selamlar
BİR BİLEN-7.02.2007
|
|
| bense herşeye rağmen okulumu ve okumayı seviyorum.
4-a lı-7.02.2007
|
|
| Kasabamızın eğitim seviyesinin en önemli göstergelerinden bir tanesi de kızılören.net te çıkan haberlere yapılan yorumlar.Üslubu beyan aynı insan derler. Burada yapılan yorumların ortalama seviyesi kasabımızın eğitimle kazanmış oldukları edinimleri gösteriyor.Bir başka ifadeyle; bu düzeye hepimiz olumlu ya da olumsuz katkı yapıyoruz. Konunun asıl mecrasından çıkarılıp farklı alanlara kayması haberin sonucu elde edilmek istenilen katma değeri düşürüyor.
KIZILÖRENLİ-7.02.2007
|
|
| okusunlar o kitaplar
süs değil okuyun aferin yinede gelecekleri pek parlak gözükmüyor
doktor-7.02.2007
|
|
| ""bir bilen ""yazı boyutu zaten çok küçük neden bukadar uzattın tek seferde. lütfen eminim güzel yazmışındır .ama konuşmayı seven birisin ki bunu yazmışın da.lütfen LİSAN-I İSRAF etmeyeniz.
lisanın kısası makbuldür-7.02.2007
|
|
| Öğrenci yorumlarından da anlaşılacağı gibi boşa kürek çekiyor herkes.Öğrenciler kafalarından okumayı silip atmışlar.Okumayı para kazanmak olarak görmediklerinden durum bu hale gelmiştir.Tıpkı kendilerine kötü örnek olan cahil ana babaları gibi davranıyorlar.Okullarda bana kötüyü öğreten bir tek öğretmen gösteremezsiniz.Hiç bir eğitimci şu iş kötüdür git kendine onu örnek al demez.Ama öğrenci ne denilirse tam tersini yapacak sonra da herşey eleştirilecek.EMRAH YÖNEM vb. kişiler bu öğrenci sıralarından geçmiş veya halen geçmekte olan kişilerdir.Okulu sevmediğini söylüyor.Okulu veya çalışanlarını sevip sevmemek hiç bir zaman mazeret olamaz.Çünkü sen herşeye rağmen okuyup birşeyler öğrenmelisin.Bence sen okulu değil okumayı sevmiyorsun.İçinde zerre kadar okuma azmi olmayan öğrenciler hergün okula nasıl zarar verebiliriz diye düşünürler.Camları,kapıları vb. herşeyi kırıp dökmeyi maharet sanırlar.Bunlar malumunuz tüm okullarımızda yaşanan gerçeklerimiz.Bugün bu gibi insanların aileleri devletin sırtında bir kambur olarak durmakta, yarında bunlar aynı şekilde olmaya devam edeceklerdir.Kendi okumamışlığının suçunu hep başkalarına yüklemeye çalışan öğrencilerin durumu hepinizin malumu.Bu gibi öğrencilerle ilgilenmekten öğretmen iyi öğrencilere yeterince zaman ayıramamaktadır.EMRAH YÖNEM zihniyetinde olanlar hem oturup ders çalışmazlar hem de çalışan öğrenciye engel olurlar.Hiç kimse suçu başka yerlerde aramasın.Herşeye rağmen bir öğrencinin tek ve asli görevi okumaktır.Okulu sevmiyorum demek bahane olamaz.Sanırım bu arkadaş diğer okullarda herşeyin dört dörtlük olduğunu sanıyor.Binlerce okulumuzda eğitim tek öğretmenli birleştirilmiş sınıflarda yapılmaya çalışılıyor.Bu okullarda malzeme adına hiçbirşey yoktur.Çoğu tezekle ısıtılmaya çalışılır.Öğrenciler hergün okula gelirken çantalarının yanında bir de tezek getirirler.Çok şükür okulumuzun araç gereç gibi hiçbir eksiği yok.Okulun tek eksiği okuma sevdalısı öğrenciler.İnsan elindekilerin değerini kaybedince anlarmış.Herşeye rağmen şükretmesini bilmeliyiz.Okul kötü,öğretmenler kötü.En azından iyi veya kötü hiç öğretmen eksiği yok okulun.Bir de öğretmensiz okulları düşününüz.Oradakilerde bu ülkenin evlatları.Tüm bunlara rağmen okumak gibisi olamaz.En azından kendi ailelerimizin bizlere yaptıkları cahillikleri yarın bizler de kendi çocuklarımıza yapmayalım diye.Okutulmayan kız çocuklarının anne olduklarında çocuklarına verecekleri hiç bir şeyleri yoktur.Kendi öz çocuğunu satan anne ve babaları ekranlarda görmekteyiz.Bizler bunlar gibi olmamak için herşeye rağmen okumalıyız.Okulu sadece ev işlerinden kaçılan ve arkadaşlarla sohbet edilen bir yer olarak görmeye devam eden öğrenciye kimse bir şey veremez.Bugünün evde ve okulda sorun çıkaran öğrencileri yarının neleri olurlar varın siz düşünün.Öğrenciler akıllarını başlarına almalı ve okumaya dört elle sarılmalıdırlar.
EMRAH YÖNEM VE ONUN GİBİLERE-7.02.2007
|
|
| Selam
Arkadaşlar burada eğitimden bahsediliyor, çocuklarımıza nasıl bir eğitim verilebilir konusu tartışılıyor.Ama bakıyorumda nick konusunda zavallı duruma düşen nickler dikkatimi çekiyor.Lütfen arkadaşlar avrat falan bu sayfaya yakışmıyor.Çünkü burda ciddi bir konu tartışılıyor siz kalkmışsınız gülünç durumlara düşüyorsunuz.Adam gibi nick kullanın eğer beceremiyorsanız başlığada parazit yapmayın, çıkın aradan.Bence düşünce bakımından kıt olanlar yazmayın konuyuda dağıtmayın olurmu.Çünkü burda söz konusu çocuklar.
yaren-6.02.2007
|
|
| ellerdegişti kardeşim eskiden güney doguya ögretmen bulunmazdı şimdi onların sorununubizler üslendik dogulu bizler onlar batılı zaman cok yakın bizler azınlık olacagız bugidişle anadolunun göbeginde ögretmen sıkıntısı cekiyoruz nehale geldik lafa geldimi mega köydiye yerlere göklere sımıyoruz aslında sorun biz köylülerde hangizaman bir araya gelip birlik olduk biri birşeyler yama kalksa diyeri hemen karşısında köylüler olarak toplanıp bazı kararlar almalıyız cünkü köyümüzün büyügü kücügü yok sahipsiziz aynen istanbul gibil atma geldimi mangalda kül kalmaz icraat yok hele şu yeni dernek yönetimi geldide bilgisayar filan gittiler ankaraya bazı yaptırımlar oldu yoksa vay vay halimize içler acısı ALLAH Yardımcımız olsun
okuyamayan biri-6.02.2007
|
|
| sayın adanalı okulu sevmeyen bir avrat sende bulmuşsun bunuyon.siz hala olayın makara kısmındasınız.rumuzunuzdanda belli ama bizim asıl konumuz okula gitmeyi sevmeyenler değilde gidipte birşey öğrenemeyenler.understand
derin darbe-6.02.2007
|
|
| okulu seven bir avrat bu mesajım sana senin gibi düşünen insanların çokluğu nedeniyle bu hale geliyoruz zaten güzel bir mesaj yazmışsın yakışır senin gibisine
ismi lazım değil-6.02.2007
|
|
| çiğdem kardeş senin eğitimle ilgili yorumun daha çok kendinle yaptığın bir gövde gösterisi halini almış.benim ablam ilkokul mezunu ama kendi işi kendi maddi varlığı kendine haydi haydi yetiyor.konu para harcama yada kazanma değil okuyup birşeyler olma kapiş
derin darbe-6.02.2007
|
|
| ben bu okulu hıç sevmıuyow
EMRAH YÖNEM-6.02.2007
|
|
| VALLA BEN ADANA'DA OKULA GİDİYORUM AMA KEŞKE KÖYDE OLUP OKULA HİÇ GİTMESEM DİYE DÜŞÜNÜYORUM
OKULU SEVMEYEN BİR AVRAT-6.02.2007
|
|
| Kızılörende çocukların daha iyi eğitim alamamasının sebebi bence sorumsuzlukdur bir ögretmen gidip müdürden 1 aylık rapor alırsa ne olur çocuklar derslerinden geri kalır
bir köylü-6.02.2007
|
|
| Anlayana kardeş,Türkiye Cumhuriyeti’nde kadrolaşma diye bir şeyin olduğunu sende çok iyi biliyorsun ve ne yazıkki bunun en iyi uygulandığı yerlerden biride ilçemiz burada az da olsa elinde yetki olan birini tanımak yeterli. O zaman istediğini istediğin okula ata istediğini istediği yerde bırak.okulumuzun durumuda bu biliyordumda niçin birseyler yapmadığımı sor dun belki yapmadım beklide yapamadım.Şimdi sende öteki de biliyor hadi siz bir şeyler yapın ozaman.son onbeş yılki döneme gelince hangi öğretmen birinci sınıfta aldığı sınıfı beşinci sınıfa kadar okutmuş her öğretmen bir-iki yılda gitmiş çocukların her sınıfta yeni bir öğretmene uyum sağlaması zor buda çocuğun eğitimde geri kalmasının bir nedeni olamazmı.
Umarım anlamışsınızdır .bu konunu uzatılmasıda eğitim sorununu tatışmaktan çok siyaset tartışması halini alacak bu yüzden artık tatışma gereği görmüyorum.
ALİ-6.02.2007
|
|
| Parlaklar İlköğretim Okulunda okuyan çocukların IQ larının Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu düşünüyorum. Okulun da İç Anadolu Bölgesinde ki okulların ortalamasında bir okul olduğu söylenebilir. Velilerin İç Anadoludaki velilerin ortalamasında bir veli oldukları söylenebilir mi? Bunu söylemek biraz zor. Bunu da şu şekilde açmak lazım Kızılörenli veli çocuğunu okutmak için elinden gelen her şeyi yapar fakat çocuğa rehberlik yapamayabilir, işin teknik boyutunda yeterli olmayabilir. Son köye gittiğimde sazına sözüne itibar ettiğim bir büyüğümüz çocukların başarılı olması için şöyle bir şey söylemişti: " Çocuk biraz benlik sahibi olmalı, başkaları yapıyor, benim de okumam lazım, çok çalışmam lazım demeli".Öğrenciye bakan boyutu da burası gibi sanki. Son faktör öğretmenler/idareciler bu konu çok su götürür. Başka bir tartışmanın konusu. Ayrıca eskiden hiç olmayan son dönemlerde acaba köyümüzün eğitimine nasıl katkıda bulunabiliriz diye emek/çaba sarfeden dernek var. Aslında bunlar kasabamızın eğitimi için arkadan esen rüzgarlar. Bir de anti parantez şunu eklemek lazım: "Yapılan bu çalışmalar karşısında -boş boğazı cehennem atmışlar, odun yaş demiş- aymazlığı içinde suyu bulandırmak isteyenler var. Bunlar ya Kızılörenli değiller, işleri bilmiyorlar ya da iyi niyetli değiller. Hiç bir şey yapamıyorsan yapanlara destek ol, köstek olma. En azından eleştirme. Kasabamızın geleceği adına ümitli olmak lazım. Son dönemde bu alanda yaşanan güzellikleri görmek lazım. Belki ilk defa bu yıl öss de dereceye girildi, ilk defa çocuklar dersaneye gönderildi.İlk defa bu kadar neler yapılabilir diye gayret gösteriliyor. Bu sorunun sorulması dahi güzel değil mi?
KIZILÖRENLİ-6.02.2007
|
|
| Okumak seviyesi derken neden hep Devlet memurluğu anlaşılıyor ki?İnsanlar normal zorunlu eğitimlerini alarakta "iyi bir insan,iyi bir vatandaş"olabilir.
-6.02.2007
|
|
| slm hemşehrilerim
öncelikle yunus bey e ve ekibine beldemizin sorunlarını kamuoyuna açtıkları ve böyle hassas ve önemli bir konuyu gündeme getirdikleri için minnettarım.
değerli hemşehrilerim
genel olarak eağitimin üç ayağı vardır bunlar okul,aile ve çevre dir bunlardan biri olmadığı zaman tökezlerve istenilen hedefe ulaşamayız.herşeyden önce eğitim konusunda başarılı olabilmemiz için bir zihniyet devrimi şarttır.eğitimi sadece sınav ve kuru bilgi olarak görmememiz lazım.tabiki ülkemizde hayatın her alanında sınav vardır.bu bir gerçek bu durumu göz ardı etmememiz lazım.ancak burada ailelere çevreye ve eğitim camiamıza büyük görevler düşmektedir.öncelikle herşeyden önce aileler olarak çocuklarımızın eğitim ve ders durumları ile çok ilgilenmemiz gerek.bunun için herkesin üniversite veye lise mezunu olması gerekmez ilgi daha farklı bişey toplantılar dışında velilerimiz kaç öğretmenle çocuğunun durumunu görüşür?varsa da çok azdır.ikincisi çevre faktörü çok önemli maalesef "okuyup ne olacaksın memur aç ölüyor" "Memur ne onar ne de aç ölür ancak karnını doyurur" zihniyeti genelimizde yok mu?elbette var tabii biz eğitimi her zaman böyle gördük tabii böyle olunca sonuç bu olur.işte bu zihniyeti değiştirmemiz gerek her vatandaşımızın hedefi ne olursa olsun kesinlikle bazı eğitimi alması lazım tabiki kişiler yetenekleri ölçüsünde mesleğe yönlendinrmelidir.
diğer bir konu eğitimciler ve okul konusu elbette okulumuzun öğretmen kadrosu yetersiz ama arkadaşlar ülkemizin her yerinde durum aynı
kayseri genelinde 10.000 öğretmen kadrosu var ancak fiilen görev yapan 7.500 öğretmen geriye kala dersler ücretli öğretmenlerle dolduruluyor.tabii bu rakamlar yuvarlak rakamlar.ülkemiz genelinde 100 bin civarında öğretmen ihtiyacı var.şunu da öğretmenlerimiz iyi bilir bu işi severek yapan ücretli öğretmenler de çok başarılı olmuşlardır.okul yönetimi ve öğretmenlerimizin önemli özelliklerinden birisi de çevreye açılmak olmalıdır.yani okulumuzu bir cazibe merkezi ve çekim merkezi haline getirmemiz gerek velilerle, çevre ile ve birbirleri ile iletişim ve etkileşimlerinin çok iyi olması gerekir ancak böylece başarı sağlanır.eğitim işi bir takım işidir.tek başınıza ağzınızla kuş tutsanız başarı olmaz okul yönetimi ve öğretmenlerimizin ders konusunda şahsen ellerinden gelen gayreti gösterdikleri kanısındayım ama bu yetmiyor yetmez de.aslında beldemizin eğitime yatırım konusundaki sağduyusu ve maddi desteği hiç bir zaman az olmamıştır bu destek sürekli de armaktadır önemli olan bu kaynakları akıllı ve mantıklı kullanmaktır. bugörev de öğretmenlerimizle birlikte okul yönetimine düşmektedir.bir de dernek konusunda düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.elbette eğitimde sivil toplum örgütlerinin payı küçümsenemez ve katkılarıda olmalıdır zaten bu durum yukarıda bahsettiği sacayağı olan çevre içindedir.ancak bu tip katkıların iyi düşünülüp gerçekten ihtiyaç olan bölümlere akıllıca kanalize etmek gerekir. bu durum bir gövde gösterisi ve adımız duyulsun diye yapılmaması gerek veya hiç bir şey yapmıyorsak bunu yapalım değil.ayrıca sivil toplum örgütlerinin okul yönetiminin yapacağı işleri yapmaya başladığı durumlarda yönetim değil yönetimsizlik olur.sınav olayı sadece 8. sınıfta aklımıza gelmemeli bu bir süreçtir.ayrıca okul aile birğinden hiç bahsedilmiyor okul aile birliği yok mu?okulla veli ve çevre arasındaki iletişimi ve etkileşimi kim sağlayacak veya okun icraatların vatandaşlarımıza kim anlatacak?bunları konuşmamız lazım okula küsmekle veya veli ve çevreye küsmekle eğitim öğretim faaliyeti yapamayız.ortada bir sorun varsa bunları oturup konuşmak gerek.veli okul aile birliği öğretmen ve öğretmen ve okul yönetimine sesleniyorum bundan sonra beyaz bir sayfa açalım okulu bir cazibe merkezi haline getirelim veli çevre ve okul ile diyaloğumuzu geliştirelim bakın bir kaç yılsonra olumlu sonuçlarını göreceksiniz.tek başına ne öğretmen ne okul yönetimi ne de veliler suçludur ortada iyi gitmeyen bir bir eğitim varsa bu ortak sorunumuzdur.bu çocuklar bizim çocuklarımız hepimiz onların iyi yetişmesi iyi eğitim alması sonra da iyi bir iş bulması değil mi iyi eğitim almış kişi/kişiler iyi bir iş bulur zaten kimse merak etmesin son olarak şunu da söyleyeyim parlaklar ilköğretim okulunun durumu o kadar da kötü değil ülkemiz genelinde eğitimde bir sıkıntı var arkadaşlar yazılı ve görsel basından takip ediyorsunuzdur. bu konular hep tartışılıyor. o yüzden sorunu bir etkene bağlamak yanlış olur.parlaklar ilköğretim okulundaki belirgi ve en önemli sorun bence okulun bir cazibe merkezi haline getirilememiş olmasıdır.yani veli çevre ve okul üçlüsü arasındaki iletişim ve etkileşimsizliktir.bunun çözümü aslında çok kolay o da diğer yorumumda olacak
hepinize iyi günler dilerim.
bir bilen-6.02.2007
|
|
| egtim sevyesi düşük denilince neden hep okul düşünülüyor anlamıyorum köyümüzün % 90 nı okuma yazma biliyor ve okuma yazma bilenler okula gitmeden de bi çok kitap okuyarak kendini geliştire bilir köyümüzde kitap okuma sevyesi yükselse bence daha faydalı olur ozaman egtim sevyesi de kendiliginden yükselir kitap okuyan aileler çocugunun daha iyi egtim alması için daha çok çaba gösterir diye düşünüyorum.DERNEK YÖNETİCİLERİNE BURADAN SESLENİYORUM köyümüze egtimin önemini anlatan kitap dagıtalım.saygılar.
RAMAZAN -6.02.2007
|
|
| KASABAMIZA İYİLİK YERİNE KÖTÜLÜK YAPIYORUZ GİBİ."ÇIĞLIK'IN "SÖYLEDİKLERİNE TAMAMEN KATILIYORUM.12 ŞUBATTA OKULLAR AÇILACAK.ÖĞRETMEN VE VELİRİMİZİ,ÖĞRENCİLERİMİZİ KARŞI KARŞIYA GETİRMEYELİM.ONLARLA YİNE BİZİM ÇOCUKLARIMIZ KARŞI KARŞIYA GELECEKTİR.EĞİTİMİN ÇOK AYAĞI VARDIR.VELİ,ÖĞRETMEN,ÖĞRENCİ,ÇEVRE,ÇEVRE ŞARTLARI V.S.HEPSİ DENGELİ BİR ŞEKİLDE OTURTULMAYA ÇALIŞILMALIDIR.BU,ÜLKEMİZE VE ÇOCUKLARIMIZA VE DOLAYISIYLA BİZİM GELECEĞİMİZE ÇALIŞMAKTIR.
-6.02.2007
|
|
| öğretmen okadar çok biliyosan fiili bişeyler yap hep lakırdı bu ne ömrüm boyunca bunları dinliyor vatan evlatları.gerçekçi olalım.
realist-6.02.2007
|
|
| çiğdem kardeş okumayan kızlarda var sendende iyi para harcıyodur eminim :)
..-6.02.2007
|
|
| ALİ'ye,madem tüm bunları biliyorsun çözüm yollarını da yazarsan seviniriz.15 yıldır eğitim seviyesinin düştüğünü söylüyorsun.Güzel,ama sen neden 15 yıldır sustun da çoğunluğu yeni olan öğretmenleri şimdi suçladın.15 yılın hesabını orada yirmi yıldır kalanlardan müdür ve hademeler gibi neden sorma gereği duymadın.Tüm öğretmenler kötü,tüm öğrenciler ve tüm aileler kötü de bir sen mi iyisin peki.Sen neler yaptın veya neler yapmayı düşünüyorsun konu ile ilgili bunlar açıklarsan memnun olurum.
anlayana-5.02.2007
|
|
| Eğitimdeki düşüklüğün sebebini boşuna aramayın.Çünkü bulamazsınız.Bulsanız bile hiçbirşey yapamazsınız.Neden derseniz kimse böyle bir suçu kabullenmez.Herkes kendince haklı bir şey söyler size.Hem bu konunun tartışılması bile şimdiden herkesi üzmüştür. İnsanlar konu üzerinden eleştirmedik, kötülemedik kimseyi bırakmadılar. Haftaya okullar açılacak. Bu yazıları okuyan öğrenciler öğretmenlerinin, ailelerinin kötülendiklerini anlayacaklar. Bu yazıyı okuyan öğretmenler de aynı şekilde kasabalının kendisine karşı bir tavır içinde olduğunu anlayacak ve ilk fırsatta tayin istemeye kalkacaktır. Bunun kimseye bir faydası olmayacak neticede. Her zaman olduğu gibi yine eğitim işini eğitimciler hariç herkes konuşmaktadır. Eğitimdeki düşüşün sebebini acaba hanginiz merak edip öğretmenlerden öğrenmeye çalıştınız. Okulun yerini bile bilmeyenler buradan herkesi suçlamayı maharet zannediyorlar. Bence bu konu kabak tadı vermeye başladı. Daha fazla insanları üzmeden bu konu kapatılmalı ve işi öğretmenlere, okula bırakmanın zamanı geldi de geçiyor bile.
çığlık-5.02.2007
|
|
| İsim isim isim e peki sen kendi adını neden yazmadın.Yarası olan gocunur derler.Ben sadece gördüğüm gerçekleri yazdım.İster beğen ister beğenme ama gerçekler budur.
öğretmen-5.02.2007
|
|
| Aşagıda yorumdan ziyade koca bilgi metni yazmış sözde öğretmen kimsin kardeşim .bisürü köylü öğretmen var neden zan altında bırakıyosun hepsini kendi düşüncelerin yüzünden ya öğretmen deme yada adını yaz .adını yazamayacak kadar da kötü şeyler yok bukadar akıllıca yazıyosan isminide akıllıca yazdıklarının altına yaz lütfen lütfen lütfen.
isim isim isim-5.02.2007
|
|
|
1
2
3
4
5
|
